martes, 29 de octubre de 2013

Natxo İnsa ile röportaj

Ligimizin dışında oynamayı tercih eden İspanyol futbolculardan başka bir tanesi, Naxto Insa (@natxoinsa ) (Cocentaina, Alicante), şu anda Türkiye Süper Lig takımlarından Antalyaspor’da forma giymektedir. Celta Vigo bir üst lige çıktıktan 2 sene sonra Türkiye’ye transfer olan futbolcu, takımının Espanyol’u yendiği maçta attığı golle bir üst lige çıkmalarında katkı sağlamıştır. Naxto sağolsun röportaj isteğimizi geri çevirmedi ve biz de bu röportajı yapmaktan çok memnun olduk.

Celta ile kontratın bittikten sonra yurt içinden ve yurt dışından birçok takım seninle ilgilendi. Antalyaspor’un teklifi sana nasıl ulaştı ve neden kabul ettin?

Her şey çok hızlı oldu ve birkaç gün içinde benimle ne kadar ilgilendiklerini gösterdiler. Kulüp ve şehirle alakalı beni bilgilendirdiler. Hepsi ilgi çekiciydi ve gelmeyi kabul ettim.

Dünyanın en büyük liglerinden birinden İspanya liginden daha düşük seviyede fakat gelişmekte olan bir lige geldin. Ne gibi farklılıklar gözüne çarptı ve seni en çok neler şaşırttı?

Organizasyon olarak lig beni oldukça şaşırttı. Sponsorların fazlalığı, reklamların fazlalığı ve ekonomik olarak birçok kulübün iyi durumda olması ilk dikkat çeken şeyler. Her takım iyi bir seviyede oynamaya çalışıyor ve bu durum da ligi çekişmeli hale getiriyor.

Antalyaspor geçen sezon bol git-gelli bir dönemin ardından, 50 gol yiyip 52 gol atarak ligi 7. sırada bitirdi. Takımın tarzı da Samet Aybaba’dan sonra değişti. Takım daha iyi savunma yapıyor ( 6 maçta 5 gol yedi) fakat daha da az atıyor (6 maçta 5 gol). Aybaba nasıl bir hoca? Sizin nasıl oynamanızı istiyor?

Hocamız kesinlikle Türk futbolu hakkında çok tecrübeli. Bizi fazlasıyla rahatlatıyor ve başarıya aç. Futbolculara sahada insiyatif alma imkanı sunuyor fakat bunu tabii ki taktiğimize bağlı kalarak istiyor. Maçı kontrol altına almak ve pozisyon üretmek için sürekli topu ayağımızda tutmamız gerektiğini bizlere anlatıyor.

Takımın transfer döneminde sadece bir önemli kaybı oldu (Aissati) fakat gelenlere baktığımızda Baros, Anton Ferdinand, Serkan Balcı, Vederson ve tabii ki Naxto Insa’yı görüyoruz. Geçen sezonki 7.’liğin ardından bu seneki hedef nedir?

Öncelikle yerimizi korumak ve geliştirmek için çalışıyoruz. Takımda daha iyi sıralara çıkmak ve iyi bir sezon geçirmek için gereken ruh mevcut.

Süper Lig’de iki büyük takım var: Fenerbahçe ve Galatasaray. Üçüncü ekip olarak Beşiktaş’ı da sayabiliriz. Bu takımlar ve diğerleri arasında İspanya’daki gibi bir uçurum mu var yoksa daha iyi bir rekabet söz konusu mu?

Bu takımlar en iyi 3 takım olarak gözüküyor fakat gelişimden bu yana kısa bir süre geçmesine rağmen aradaki fark İspanya’daki kadar büyük değil diyebilirim. Fakat şüphesiz ki bu takımlar şampiyonluk için en büyük favoriler.

Sonunda şans Antalyaspor’a güldü ve ilk galibiyetinizi aldınız ve bu galibiyet Beşiktaş gibi bir ekibe karşıydı. Bu takım için bir patlama noktası olacak mı?

Olması gerekiyor. Müthiş bir maçtı, ilk dakikadan itibaren mücadele doluydu. Eğer takım olarak iyiye gitmek istiyorsak, bu maç bizim için bir çıkış maçı olmalı ve emeğimizin karşılığını verecek seri galibiyetler almaya başlamalıyız.

Beşiktaş karşısındaki bu önemli maçta sakatlandın. Kas sakatlığı gibi görünüyordu. Nasıl oldu ve ne kadar süre sahalardan uzak kalacaksın?

Doktorlar kontrollerde önemli bir şey olmadığını söylediler. Bu hafta oynayabilecek miyim, göreceğiz.

Türk futbolunda en önemli ve dikkat çeken konulardan biri de taraftarların desteği. Asla yorulmak bilmiyorlar ve takımlarını destekliyorlar. Türk Telekom Arena gibi statlarda oynadın. Taraftarların futbolu nasıl yaşadığını ve Türk taraftarlar hakkında neler diyebilirsin?

Burada destek son derece gürültülü ve ben gelen olarak bu ambiyansı aslında seviyorum. Futbolu içtenlikle yaşıyorlar. Bazen yanınızdaki arkadaşınızı anlamak imkansız hale gelebiliyor.

Türkiye’de 48, 52, 77 gibi numaralar görüyoruz. Sen de 90 giyiyorsun. Neden bu numarayı seçtin?

Bana özel gelen bir sayı bu. İçerdiği 9 her zaman sevdiğim bir rakam olmuştur.  Ayrıca Celta’nın 90. kuruluş yıldönümüne de bir gönderme de oluyor. Bana orada gösterilen yürekten desteğe karşılık bir jest olduğunu düşünüyorum.

La Liga’yı ve eski takımlarını uzaktan takip ediyor musun?

Hepsini takip ediyorum. 2. ligdeki Eibar ve 1. ligdeki Celta, Villareal ve Valencia’yı takip ediyorum. Maçlarını izleyip uzaktan da olsa desteklemeye çalışıyorum. Bu kulüplerde çok iyi arkadaşlarım var ve onlar için en iyisini diliyorum.

Peki İspanya’ya geri dönmek istiyor musun?

Orası benim ülkem ve dünyanın en büyük liglerinden birisi orada oynanıyor fakat şuan tüm enerjim ve konsantrasyonumu Antalyaspor’a ve Süper Lig’e vermiş durumdayım.

Bir de futbol dışı bir soru. Antalya ve Türkiye’de hayat nasıl? Orada nasıl karşılandın?

Her şey çok hızlı oldu. Ligin ilk haftasında geldim ve direk antrenmanlara başladım. O yüzden futbol dışı şeyleri tecrübe etme fırsatım pek olmadı. Antalya yaşamak için müthiş bir yer. Kıyı şehri, merkeze yakın birçok plaj var, havası neredeyse tüm yıl çok güzel ve AVM’lerde fazlasıyla hayat var. Yemek konusunda ise genel olarak kullanılan malzemeler İspanya’ya benzerlik gösteriyor. Fakat burada baharat ve yoğurt biraz daha çok kullanılıyor. Genel olarak büyük farklılıklar yok.

Çevirmen: Can Otay

1 comentario: